2016 Yılbaşı Gecesi İçin İzlenebilecek Film Önerisi

Madem en güzel yılbaşı filmleri bu listede yer alıyor o zaman hemen hafif romantik bir filmle listeye giriş yapalım. Viggo Mortensen‘in başrolde olduğu etkileyici yapımın yönetmeni ve senaristi Matt Ross. Ben Cash, ABD’nin Kuzeybatı Pasifik ormanlarında, 6 çocuğu ile beraber bir kabinde medeniyetten izole bir hayat yaşamaktadır. Fakat karısı Leslie’nin ölümü ormandaki “düzeni” de sarsar. Zira çocuklar annelerinin cenazesine katılmak için şehre ve medeniyete dönmek isterler. Bakalım şehir hayatına alışabilecekler mi. Oldukça sevimli bir yapım, bence yeni bir yıla başlamak için güzel öğretileri de var!

Kocaman bir aile çoluklu çocuklu toplandıysanız, geriye izleyecek tek bir şey kaldı demektir: Kayıp Balık Dori. Dünyanın en şapşik balığı, en minnoş animasyonu. Nemo ve Marlin’le birlikte mutlu mesut yaşayan, herkesin sevdiği unutkan mavi Tang balığı Dori aniden ailesinin kendisini arıyor olabileceğini hatırlayınca Marlin ve Nemo alarak okyanusu aşar ve Kaliforniya’nın prestijli rehabilitasyon merkezi ve akvaryumu olan Deniz Yaşam Enstitüsü’ne gider. Macera baştan sona hep bizimle..

Biri macera mı dedi? Yeni yılınız macera dolu geçsin isterseniz, öyle bir film izleyerek girin. Rudyard Kipling‘in klasik çocuk romanından uyarlanan filmin yönetmenliğini Jon Favreau sırtlarken uyarlama senaryo ise Justin Marks’a ait. Ailesini kaybeden bir erkek çocuk vahşi ormanın derinliklerinde bir ayı, bir siyah panter ve bir kurt sürüsü tarafından büyütülür. Sonra ne mi olur? İzleyin ve görün!

Antoine de Saint-Exupéry’in klasikleşmiş eseri ‘Küçük Prens‘ten sinemaya uyarlanan animasyon türündeki yapıtta, bir pilot kendisini ıssız bir çölün ortasında bulur ve çok uzak bir gezegenden gelmiş olan küçük bir çocukla karşılaşır. Kung Fu Panda’nın yönetmeni Mark Osborne’un yönetmenliğini yaptığı film, hem eğlenceli hem de hayata dair beşyüz milyon ders taşıyor. Güzel bir tercih olacağı kesin.

Aranızda ‘dramdan başka bir şey izleyemiyorum!‘ diyorsanız, buyurun! Aynı zamanda gerçek de bir hikaye. Sully, 15 Ocak 2009’da arızalanan yolcu uçağını Hudson Nehri’ne indirmeyi, bir nevi imkansızı başarıp kahraman haline gelen pilot Chesley Sullenberger’i konu ediniyor. Filmin başrolünde efsane oyuncu Tom Hanks yer alırken filmin yönetmenliğini ise Oscar ödüllü yönetmen Clint Eastwood üstleniyor.

Yeni yıla girerken korkudan ödümüz kopsun mu? Kopsun diyen varsa bu filmi izleyebilir, ben korku filmlerinin fragmanlarını dahi izlemiyorum. Ama korku filmi sevenler bu filmi çok beğendi. David F. Sandberg’in 2013 yılı imzalı kısa filminden bu kez uzun metraj olarak beyazperdeye uyarladığı film ailesine dadanan bir doğaüstü varlığın gizemini çözmeye çalışan Rebecca’yı temel alıyor. Rebecca küçük kardeşini kurtarabilmek için bu gizemli varlığı yok etmenin bir yolunu bulmaya çalışıyor.

Macera, dram ve polisiye bir arada. Hint filmi sevenler toplaşın. Maadari hükümet içinde büyüyen yozlaşma nedeniyle oğlunu kaybedip, onun intikamını almak isteyen sıradan bir adamın hikayesini anlatmaktadır. Sahip olduğu tek ailesini kaybetmek onu içişleri bakanının oğlunu kaçırıp bu suçu işleyenleri adalete teslim etmeye iter. Azim ve adalet duygusunun işlendiği film oldukça etkileyici.

Dram ve komedi iç içe. Orta yaşlarını geçmiş olan dünyaca ünlü müzisyenin, gerçek hayat hikayesinden yola çıkılarak oluşturulmuş öyküsünü perdeye aktaran film; Danny adındaki bir rock yıldızının geçmişi ile olan samimi yüzleşmesini konu alıyor. Danny menajeri John Lennon tarafından kendisine tam 40 yıl önce yazılmış olan bir mektup eline ulaştığı gün, son kez beste yapmaya ve geçmişte hem yapmaya fırsat bulamadığı hem de yapmaktan pişmanlık duyduğu şeyleri telafi etmeye karar verir.

Rian Johnson’ın yazıp yönettiği bilimkurgu aksiyonunun başrollerini Joseph Gordon-Levitt, Bruce Willis ve Emily Blunt paylaşıyor. Enteresan bir konuya sahip. Gelecek zamandayız hem de 2072’de. Zamanlar arasında yolculuk gerçek olmuş ama yasa dışı olarak karaborsacıların eline düşmüştür. Teknolojiyi elinde tutanlar ne zaman birinden kurtulmak isterlerse onu 30 yıl geriye, 2042’ye göndererek “Looper” adı verilen bir grup suikastçıya öldürmesi için “paketler”. Bu grupta yer alan suikastçılardan biri olan Joe için 2042’de zengin hayatı gayet yolunda gitmektedir; ta ki karşısına öldürmesi için 2072’den gelen yaşlı Joe çıkıncaya kadar.

Orijinal fikri ve yönetmenliği Pete Docter’a ait olan eğlenceli animasyonun senaristi Michael Arndt. Disney ve Pixar’ın ortak yapımı filmin değişik bir konusu var. Küçük Riley için hayat, babasının San Francisco’da yeni bir işe başlamasıyla baştan aşağıya değişir. Riley’ı şimdi yeni bir ev, okul ve arkadaşlar beklemektedir. Peki içindeki duyguları ona ne söyler? Neşe (Amy Poehler), Korku (Bill Hader), Öfke (Lewis Black), Nefret (Mindy Kaling) ve Üzüntü (Phyllis Smith)…

IMDB puanı 6.9 ama izle beni bak pişman olmazsın diyen türden bir film. Dram ve komedi iç içe. New York’da popüler bir geliştirme grubu, çalışmalarına uzun süreli bir ara verir. Hepsi iyi arkadaş olan grubun diğer elemanları, yavaş yavaş herkesin bu işin altından kalkamayacağını anlamaya başlarlar. Ama bakın olaylar nasıl gelişecek.

Hangover serisinin yazarları Jon Lucas ve Scott Moore’un yazıp yönettiği film annelik konusunda başarılı olamayan üç annenin hikayesine odaklanacak. Yapımcılığını Judd Apatow’un yapacağı komedi filminin başrollerinde Leslie Mann, Mila Kunis, Christina Applegate ve Kristen Bell yer alıyor. İzlediğinize pişman olmayacağınız, hoş vakit geçirmeyi sağlayan bir yapım daha.

Vahşi Batıda yedi silahşör sanayici Bartholow Bogue’un sert yönetimi altındaki fakir bir köyü korumak için tutulur. Ödül avcıları, kumarbazlar ve kiralık silahlı adamlardan oluşan bu grupta Sam Chisolm, Josh Farraday, Goodnight Robicheaux, Jack Horne, Billy Rocks, Vasquez ve Red Harvest yer almaktadır. Bu 7 kişilik grup sakin Rose Creek kasabasını gelecek büyük saldırıya karşı hazırlarken, kendi içlerindeki değerleri de yeniden keşfederler. Yönetmenliğini Antoine Fuqua’nın üstlendiği filmde Chris Pratt, Haley Bennett, Denzel Washington, Ethan Hawke, Vincent D’onofrio gibi isimler yer alıyor.

Disney’in sevilen aile filminin yeniden çekimi olan “Pete ve Ejderhası” Pete isimli yetim bir çocukla en iyi dostu ve aynı zamanda bir ejderha olan Elliott’ın maceralarını konu alıyor.  Yönetmen koltuğunda David Lowery yer alırken oyuncu kadrosunda Oakes Fegley, Oona Laurence, Robert Redford gibi isimler bulunuyor.

Film, çizgi roman serisi olarak tanıdığımız ve Bülent Üstün’ün imzasını taşıyan Kötü Kedi Şerafettin ve mahallesindeki renkli karakterlerinin maceralarını beyazperdeye taşıyor. Senaryosu Levent Kazak ve Bülent Üstün tarafından kaleme alınan filmde Şerafettin’in seslendirmesini Uğur Yücel gerçekleştiriyor.

Yılbaşında ağlamak isteyenlere müjde. Romantik film ayağınıza geldi. Jojo Moyes’in 2012 yılında yazdığı romandan uyarlanan aynı adlı filmin yönetmen koltuğunda İngiliz yönetme Thea Sharrock oturuyor. Tekerlekli sandalyeye bağlı olarak yaşamını sürdürmek zorunda olan yarı felçli genç adam, bakıcı olarak küçük bir kasabada yetişmiş genç kadını istihdam ettir. Bu genç adam ve kadının bir araya gelişi hayatlarını yeni bir yola sürükleyecektir.

İtalya’nın en tanınmış müzayede şirketlerinden birinin sahibi olan Virgil Oldman (Geoffrey Rush), antika alanının en iyilerinden olmasının yanı sıra çok değerli bir kişisel koleksiyona sahiptir. Ancak günün birinde Claire Ibbetson (Sylvia Hoeks) adında genç ve çok zengin, ancak oldukça tuhaf davranışları olan bir kadının, evindeki antikaları Virgil aracılığıyla satmak istemesi sonucu hayatı değişir. Beyin yakmak isteyenler buyursun.

1973 yılında Pinochet rejiminin halka baskı uyguladığı döneme kamerasını çeviren Gallenberger, bu sıkıntılı ortamda ayakta kalmaya çalışan ve Pinochet’in baskısından köşe bucak kaçan bir çiftin öyküsünü beyazperdeye taşıyor. Senaryosunu Torsten Wenzel ile birlikte yazan Gallenberger, dönem atmosferini başarılı bir biçimde perdeye taşıyan, nitelikli bir dram örneğine imza atmış gibi görünüyor. Filmin başrollerinde Emma Watson, Daniel Brühl, Michael Nyqvist, Richenda Carey yer alıyor.

Yönetmenliğini ve senaristliğini Alex Garland’ın üstlendiği bilimkurgu filminin başrollerinde Oscar Isaac, Domhnall Gleeson ve Alicia Vikander yer alıyor. Filmi izledikten sonra ‘o neymiş yaa’ diyerek teknolojiye karşı soğuyorsunuz. Henüz 24 yaşındaki Caleb, sadece Silikon Vadisi’nin değil dünyanın da en önemli teknoloji şirketinde yazılım uzmanı olarak çalışmaktadır. Şirketin gizemli CEO’su Nathan ise hem şirketten hem insanlardan uzakta, özel bir dağ evinde yaşamaktadır. Caleb, düzenlenen bir yarışmada, Nathan’ın dağ evinde 1 haftalık bir ‘ödül’ kazanır. Orada yaşayacakları hiç de kolay şeyler olmayacaktır.

Filmi izlerken bir bakmışsınız film bittikten sonra geriye doğru sayma vakti gelmiş. Öyle akıcı, öyle su gibi ilerliyor. Geçtiğimiz yılın en sevilen bilimkurgu kitaplarından biri olan Andy Weir imzalı The Martian, ülkemizde de yakın zamanda “Marslı” adıyla basılmıştı. Marsta mahsur kalan maharetli astronot Mark’ın günlüklerinden derlenen çetin bir hayat mücadelesini anlatan filmin başrolünde Matt Damon yer alırken kadroda kendisine Sean Bean, Kate Mara, Jessica Chastain, Jeff Daniels ve Michael Pena gibi isimler eşlik ediyor. Yönetmen koltuğunda ise türün sevilen yönetmeni Ridley Scott var.