Jurassic World: Yıkılmış Krallık Film İncelemesi

İlk filmi 1993 yılında çekilen Jurassic Park serisinin beşinci filmi olan Jurassic World: Yıkılmış Krallık filmini sizler için inceledik.

Jurassic Park 25 yıl boyunca, kendine geniş ve vefalı bir izleyici kitlesi oluşturdu. Biraz da sinema tarihine birçok ilki katması nedeniyle filmin tanıtımından itibaren halihazırda izleyicisi mevcuttu. Bu girizgâhı yapmamın sebebi ise, Jurassic World’ün, sıfırdan kendini tanıtmak ve sevdirmek zorunda olan bir filme göre farklı değerlendirilmesi gerektiğidir.

Jurassic World: Yıkılmış Krallık Filminin Konusu

Jurassic Park serisini bu kadar kıymetli yapan nedenlerden bahsetmek gerekirse ilk sıra kesinlikle, ilk filmin Steven Spielberg gibi bir ustanın elinden çıkmasıdır. Spielberg, çok fazla emsali olmayan bir sinema türüne öyle bir bakış açısı getirdi ve ortaya öyle güzel bir iş çıkardı ki, izleyen herkes ister istemez dinozorların ürpertici dünyasına ilgi duymaya başladı. Ne yazık ki Jurassic serisi de, diğer bütün çok sevilen seriler gibi sonradan çekilen filmleri ilk filmle mukayese edip bir türlü tatmin olmama kaderini yaşamak zorunda kaldı.

Seriyi bu kadar kıymetli yapan ikinci neden ise, sinema tarihinde teknik anlamda önemli bir adım olması. Henüz gerçekten ayırt edilemeyen CGI’ların kusursuz dünyasına adım atmamışken bize birbirinden gerçekçi ve korkunç dinozorları izleme deneyimi yaşattı. İşte bu nedenlerle Jurassic World: Fallen Kingdom’a herkes farklı beklentilerle gitti. Bakalım, başrolünü Chris Pratt ve Bryce Dallas Howard’ın canlandırdığı film beklentilerimizi karşılamış mı?

Jurassic World: Yıkılmış Krallık Filminin İyi Yanları

Filmin önceki filmlere nazaran iyi olan yanları da var, kötü olan yanları da. Sanırım izleyen herkesin hemfikir olduğu tek konu gerilim ve aksiyon dozunun hiç olmadığı kadar yüksek olduğudur. Hatta bütünüyle bir gerilim filmi desek yanlış olmaz. Ama bu yoğun gerilim ve aksiyonun getirdiği bir olumsuzluk var. Filmin ritmini düşürmemek için birtakım kurgusal sıkıntıları gözden çıkarmışlar. Özellikle ilk yarıda art arda sıralanmış birbirinde kopuk sahneler izledik. Diğer filmlere göre daha iyi olan diğer yanı ise tabi ki görselliği. İlk filmin üzerinden 25 yıl geçtiği için bu gelişimin biraz da gayri ihtiyari olduğunu belirtmek gerek. Ama kesinlikle, bir dinozorun olabilecek en gerçek halini izledik iki buçuk saat boyunca.

Jurassic World: Yıkılmış Krallık Filminin Kötü Yanları

Filmin kötü olan en yanı ise neredeyse hiçbir karakterin bir derinliğinin olmaması. Karakterlerin geçmişine dair ikna edici bilgiler edinemiyoruz ve haliyle empati kuramıyoruz. Bu sorunu aslında özensiz senaryo olarak genelleyebiliriz. Çünkü film, baştan sona klişelerle dolu, yüzeysel bir senaryoya sahip.

Sonuç olarak, Dinozorların dünyasını özleyenler ve iki buçuk saat boyunca hiçbir şey düşünmeden kendini gerilim dolu bir maceranın kollarına bırakmak isteyenler, ayrıca filmden çıktıktan sonra aklımda bir şey kalmasa da olur diyenler için izlenebilir nitelikte bir film olmuş. Ancak aksi halde filmde sizi yakalayan tek şey görselliği olacaktır.