Hazır yazıyı okumaya başlamışken yanında ne iyi giderdi biliyor musun? Ben biliyorum. O yüzden yazının devamına geçmeden önce şunu şuraya iliştirelim, buyurun sonrası gelsin:
Öncelikle size başladığım bu yazının ”bu filmi eleştirenleri eleştirme” yazısı olduğunu belirtmek isterim. Okudukça ‘e öyle gerçekten’ deyip, beni onaylayarak devam etmenizi umuyorum.
Bohemian Rhapsody Film İncelemesi Başlasın!
Filmimiz Bohemian Rhapsody‘nin yönetmen koltuğunda gördüğümüz isim daha önce X-men serisinden tanıdığımız Bryan Singer. Ben kendisinden gayet emindim ve filmi izlemeden önce fragmanlardan anladığım kadarıyla muhtemelen hayran olacağım bir biyografinin geldiğini biliyordum. Beklentileri yükseltmek bir yandan mükemmel bir heyecan yaratırken, diğer taraftan hayalkırıklıklarının da önünü açmış oluyor. Ama bu filmi izleyip, hayalkırıklığı yaşadığını söyleyenleri çok anlayamıyorum. Biraz daha film hakkında bilgi verdikten sonra sebeplerini anlatayım.
Bohemian Rhapsody Oyuncuları
Bohemian Rhapsody 2 Kasım 2018‘de vizyona girdi. Film simgeleşmiş şarkıları ve çağ atlatan tarzları ile Queen grubunun doğuşunu ve yükselişini konu ediniyor. Başrollerde ise mükemmel performansları ile Rami Malek, Gwilym Lee, Lucy Boynton, Ben Hardy, Aidan Gillen, Joseph Mazzello, Tom Hollander ve Allen Leech var.
Biliyorum ki filmi bir hevesle ilk gününden, ilk haftasından izleyen kişiler Queen hayranları oldu. Bu kişiler de genellikle onun hayatını bilen, konserlerini birçok defa izlemiş, belki hareketlerini ve mimiklerini ezberlemiş olan kişilerdi. Gerçek yaşamı ile film arasında farklar olduğu, aslının farklı olduğu, ‘böyle iş mi olur’cular hemen bir kurgunun içinde olduklarını farketsinler ve geçirdikleri veya geçirecekleri 2 saat 15 dakikanın tadına varsınlar derim ben. Çünkü kimse size bir belgesel izleyeceğinizi söylemedi, kimse hayatının tamamını anlatacağını veya gerçek hayatının birebir aynısını size copy-paste yapacağının sözünü vermedi. Ki bunu yazarken de bir hayatı birebir kopyalayıp 2 saatlik bir film ile anlatmanın ne kadar zor olduğunun farkına bir kez daha varıyorum. Ya siz?
Haksız Eleştiriler
Eleştirileri okuduğumda şunlarla karşılaştım: ‘Queen bu değildi’, ‘O şarkının hikayesi tam o değil’, ‘Konserde o şarkıyı söylemeyi unuttu’,’Mercury öyle biri değildi’,’Ama bu konuya hiç girmemişler’.. Peki ben size soruyorum: Bunlar nasıl eleştiriler? Derin hayalkırıklıkları yaşadıklarını söyleyenler olmuş…. Bunları okuduğuma inanamamakla birlikte sadece soruyorum: SEBEP?
Bir kere filmin akışının fazla hızlı olduğunu söyleyenlere kesinlikle katılmıyorum. İlk perdenin ilk yarım saati, esasa hızlı bir adaptasyon süreci ile geçiyor. Tüm olayları, başlı başına, ağır bir dille, uzata uzata anlatmaları gerekirse, sanırım bize 1 sezonluk dizi çıkar. Hem de Türk dizisi çıkar, öyle 45 dakikalık yabancı diziler de değil. Dolayısıyla hızlı bir giriş ve olaylar serisinden rahatsızlık duymanızı gerektirecek bir durum söz konusu olmamalı.
‘Queen bu değildi’ eleştirisi benim aklıma ‘bir film izlediklerinden haberleri yok’tan başka bir şey getirmiyor. Filmin inceliklerine bakmaktansa, sürekli bir eksik arayan ve ‘o öyle değil yeaa’ diyen kişilerin bırakın bu filmi, başka herhangi bir şeyden zevk alacaklarını çok düşünmüyorum. Üzgünüm. (İçimi bayağa döktüm, iyi geldi.)
Ben filmi izledikten sonra içimde sadece güzel geçirdiğim 2 saat 15 dakikanın memnuniyeti, biraz hüzün (ağır bir yaşamı öğrenmiş olmanın vermiş olduğu) ve ince bir gülümseme vardı. Film bittiğinde kurduğum ilk cümle ‘çok güzel değil miydi?’ idi. Ne izlemeye gittiğinizi ve o filmden beklentinizi tam olarak bildiğinizde, sizi mutsuz edecek bir film bilmiyorum.
Biraz hikaye akışından bahsedelim, sonra oyunculara gelip kapanışı yapacağım. Öncelikle grubun bu kadar kısıtlı zaman içerisinde bize armağan ettiği doyasıya müzik, oldukça tatlı bir dille ve doğru hislerle anlatılmış. Şarkıların gelişleri, ilhamları, kimin hangi şarkı sözünü yazdığı, aralarındaki tartışmaları ve aynı zamanda iş birlikleri, nasıl aile oldukları, nelere göğüs gerdikleri bir bir kalbimize işlendi. Bize bir ilham oldu, bir güç verdi. Böyle yaşamlara filmlerle de olsa tanıklık etmek, bence hayatınızı etkileyen önemli bir olay. Bu kadar basite indirmeyin.
Bohemian Rhapsody’de Rami Malek’in Performansı
Freddie Mercury’i ona çok hayran olan ve gerçekten özellikle saçlar kısaldığında ona çok benzeyen Rami Malek oynuyor. Oyunculuklar (baştan sona herkes için söylüyorum) ayrı ayrı hayranlık uyandırıcı. Hiçbirinin hakkını yemek istemem. Buna kimsenin itirazı olacağını zaten düşünmüyorum. Ayrıca Rami Malek’in filmin sonrasında yaptığı röportajlarda sürekli alçakgönüllü olduğunu ve elinden geleni yaptığını, bunun için çok çalıştığını ve hakkını verdiğini düşündüğünü söylediğini gördüm. Yüzde yüz katılıyorum.
Bahsetmeden yazıyı bitiremeyeceğim bir konu daha var ki o da Live Aid. Öncesinde filme de adını veren Bohemian Rhapsody‘nin ortaya çıkışı zaten mükemmel ve oldukça eğlenceli işlenmişti. Sonrasındaki konser sahneleri de oldukça tatmin edici. Ancak Live Aid! Gerçekten olağanüstü ve sınır tanımaz olmuş. Filmi izlerken bu sahnelerde ‘keşke orada olabilseymişim’den başka bir şey düşünemiyordum. Film bittikten sonra yaptığım ilk işlerden biri Live Aid açıp izlemek oldu ve şaşkınlık içinde tekrar ve tekrar izlemek istedim. Sizin için de paylaşıyorum:
Sadece rock müzik sevenlerin değil tüm müzik türlerine açık olanların, biyografi sevenlerin, dram izlemekten hoşlananların bu filmden mutsuz ayrılacağını kesinlikle düşünmüyorum. Filmde aşk, aile hayatı, cinsel kimlik arayışı, hayvan sevgisi, dostluk, iş ve o işi özümseme, hayalkırıklıkları, yalnızlık, haksızlıklar, eşitsizlikler, hastalıklar.. İyi veya kötü.. Her şey yerli yerinde ve dolu doluydu.
Bohemian Rhapsody Son Sözler
Yeri gelmişken filmin IMDB puanı 8.4. Benim hayatımda izlediğim en iyi filmler listemde yerini aldı. Umarım siz de benimle aynı fikirdesinizdir, ya da izledikten sonra olacaksınızdır. Hala izlememiş olanlar için fragmanı da şuraya bırakıyorum:
Bohemian Rhapsody Film İncelemesi
Müzik - 10
Görsellik - 10
Oyuncu Performansları - 10
Yönetmen - 9
Senaryo - 9
9.6
Efsane
Rami Malek'e En İyi Erkek Oyuncu Oscar'ını kazandıran muhteşem bir film.